Thursday, December 02, 2010

ne gündü ama. günü 35 vaka ile geç vakitte hastaneden çıkarak bitirdim. iki kişi çalıştığımız dönemde dahi nadiren bu kadar yoruluyordum. bissürü santral blok, ameliyat sonrası için enjektörle bissürü ilaç hazırlama (bir de hastanede sadece 5'lik enjektör kaldığı için hazırlaması daha zahmetli), problemli hastalar.
2 gündür canımız geçici görev yüzünden sıkıntıda. bugün kabağın kimin başına patladığı belli oldu, 3 numara öznur. bayağı ağladı, eşi geldi. ben başhekim vakadayken başına gidip 'ne olacak böyle? kız ağlayıp duruyor' dedim. tel görüşmeleri sonrası hala belli değil ne olacağı. bir kaç ay başımız ağrıyabilir. öznur pazartesiye kadar rahat olmak için izin aldı ve icap bana kaldı. geç çıktım ve gelir gelmez geri dönmek zorunda kaldım. İnşallah rahat bir akşam geçirebilirim.
dün başhekimle toplantımızı yaptık. sıkıntısının ne olduğunu biliyorduk zaten, yoğun bakım. aldık bakalım ne olacak? odamız ise hala yok. ameliyathanenin yemekhanesinin taşınmasını ve o odanın bize verilmesini istiyoruz. eğer olursa bizi herkes topa tutacak. aslında ben 2.5 yıl önce bunu islam beye söylemiştim ama o kabul etmemişti. beni dinleselerdi şimdi hem odamız olurdu hem de teknisyenlerle bu kadar yüz göz olmazdık.
dün nuray asma yaprağı getirdi, zeytinyağlı sarma yapmayı öğrenmeye karar verdiğim için. akşam tv seyrederken sardım. gece mehmetle sıcak sıcak yedik. sabah alıp hastaneye götürdüm. herkes çok beğendi. ilk defa yaptığıma bayağı şaşırdılar. ben de pek bir mutlu oldum.
bugün islam bey ziyaretimize geldi. bayramda mısıra gitmişlerdi. biraz ondan konuştuk.
dün beratla konuştuk. 13 ocakta pakistana gidiyormuş, dr'larla birlikte. arabanın jantlarını neden değiştirmediniz dedi. mehmet audinin kendi jantlarını istiyor (tabii jant isteyen o değil, benim), onlar çok pahalı. berat gidip sanayiden alın diyor. mehmet diyor, o zaman garantiden çıkar. benim arabanın garantisi 4 yıllık.
bu arada arabam yakında 2 yaşında olacak.

No comments: