Saturday, April 18, 2009

medine'ye veda

 
Posted by Picasa
22 mart 2009 sabah ezanına saati kurup 4:45'te kalktık. ikimiz de temiz çamaşırlar giyip çıktık. mescidin bahçesine geldiğimizde ezan okunmaya başladı. ezanla farz namazı arasında ne kadar süre olduğunu bilmediğim için mehmetten ayrılıp hızlı hızlı mescide girdim ve fazla ileri gitmeden arkalarda bir yerde safa durdum. sünnet sonrası Medine'deki son yasinimi okuyup bağışladım. farz namazı başladığında gördüm ki daha doğrusu duydum ki cuma sabah namazı ve cuma namazını kıldıran imam idi (Medine'de mescidi nebevideki namazları kadılar yani mahkeme başkanları kıldırıyormuş) (mehmetle döndüğümüzden beri her akşam saudi kanalında yatsı namazlarını seyretmeye başladık ve şimdi Kabedeki namazı seyrediyoruz. imamın sesi o kadar tanıdık ki heyecanla biz bu imamda namaz kıldık diyoruz. Allahım ne muhteşem geçen hafta ben de oradaydım). acayip mesut bahtiyar oldum. mescidi nebevideki son namazımı bu ses eşliğinde kılacaktım. diğer tarafta mehmetin de benim kadar memnun olduğunu tahmin ediyordum. o kadar güzel okuyor ki sesi billur gibi. insan içinden biraz daha okusa diye geçiriyor. sanki hislerimizi bilirmiş gibi sureleri uzun uzadıya okudu. o okudukça ben ağladım. o okudu, ben ağladım. ne güzel namazdı o namaz. o namazda hastanedeki namazları düşünüp kendimden utandım. mescidi nebevi'de öyle bir hava varki namaz kılarken sanki Resulallah (s.a.v) oturmuş bizi seyrediyor gibi hissediyor insan. farzla sünnet arasında veda için iki rekat namaz kıldım ama bu saatte kılmak mekruh olabilirmiş. daha erken kılmalıydım. namaz sonrası son duamı ettim ve kalabalık arasına karışıp Ravza'nın (Ravza, bahçe ve cennet anlamlarına gelir. Ravza-i Mutahhara geniş anlamıyla, âlemlerin Efendisi Hz. Muhammed (s.a.s) 'in medfün bulunduğu yere denir) önüne gittim. bahçe tıklım tıklım doluydu. türkler öbek öbek oturmuşlar başlarında hocaları dua ediyorlar. kimisi Kuran okuyor. Cennetül Baki tarafında ise yas için birleşen bissürü iranlı grup.
 
Posted by Picasa
Ravza önünde duamı okudum. mehmet geldi elimden tuttu. grupların önünde Ravzanın diğer ucuna doğru yürüdük. o arada ben sürekli ağladım. kafam yerde gözümde yaşlar, hiç bir şey göremeden yürüdüm. sanırım mehmet de ağladı. mehmet tekrar dua etti ve sessizce ikide bir arkamıza bakarak Ravza arkamızda kaybolana kadar yürüdük.
 
Posted by Picasa
o arada Cennetül Bakiye veda ettik. mescidin bahçesinde yürüyüp son resimlerimizi çektik. sonra otele gidip kahvaltımızı yaptık. kahvaltı sonrası akşamdan gusül aldığımız halde ihramlıyken koku sürünülmeyeceği için kokusuz sabunla tekrar gusül aldık. halbuki ihram öncesi güzel koku sürünebilirmişiz. mehmet bunu daha sonra kitaptan okudu. otelde hiç bir odada saç kurutma makinesi olmadığı için (halbuki gayet güzel bir oteldi ama buzdolapları sıcak üflüyor, saç kurutma makineleri yok ve tv çalışmıyor) bütün günü ıslak kafa ile geçirdim. saçımı da tarayamadığım için (neden taramadığımı hatırlamıyorum, sanırım acelemiz olduğu için) ihramda saçımdan yanlışlıkla koparırım diye abdest vs alırken milletin içinde o dağınık kafa ile wc lerde gezindim. bu arada mekke medine arası tesisler ve tabii tuvaletler berbat. yol için mutlaka yanınıza yiyecek bir şeyler ve kokusuz sabun ve tabii tuvalet kağıdı almanız gerekiyor. babam yiyecek bir şeyler almam konusunda beni önceden uyardığı için ben yanıma yiyecek birşeyler, meyve (mandalina ve erik) içecek birşeyler almıştım. neyse ben üstüme abaye (arap kadınları gibi. annem önceden ablama almıştı. ablam gelemediği için onun yerine ben giydim. zaten gelirken uygun kıyafetim olmadığı için ablamda giyebilceğim ne var ne yoksa almıştım.) giydim. Kabe gibi kapkara oldum. mehmetin ihramını giymesine yardımcı oldum. sonrasında valizleri kapatıp kapı önüne koyduk. aşağı indik ve valizlerin otobüse yüklenmesi için uzun müddet otobüste bekledik.
yola çıkınca hoca dua yaptı, kuran okudu. birşeyler anlattı. ama bu arada o kadar uykum vardı ki kendimi uyumamak için zor tutuyordum. çünkü 10 km sonra mikat mahaline girecektik ve umre için 2 rekat namaz kılıp niyet etmemiz gerekiyordu. bu sebeple de abdestimi tutmam gerekiyordu.kendimi ne kadar tutmaya çalışsam da kafamın aniden sarsılması ile acaba uyudum mu diye düşünmeye başladım. umreye niyet edecekken şüpheye yer olamayacağı için mola yerinde (sanırım 10 kilometreydi) abdest tazeledim.
 
Posted by Picasa
 
Posted by Picasa
 
Posted by Picasa
 
Posted by Picasa
 
Posted by Picasa
(s.arabistanda benzinciler çok ilkel. bundan çok daha kötülerini de gördük)
mekke ve medinede tuvaletler ne kadar temizse burada o kadar pisti.
 
Posted by Picasa
 
Posted by Picasa
zulhüleyfe, medine yönünden gidenlerin mikat mahali burasıdır. mekkeye 450 km uzaklıkta.Peygamber Efendimiz (s.a.v) veda haccına niyet ettiğinde ihrama burada girmiş. biz de 2 rekat namaz kıldık, niyetimizi ettik. Allah kabul eder İnşallah. ihrama girince öyle garip oluyor ki insan bir yerini kaşımaya, ağzından yanlış bir şey çıkacak diye konuşmaya, hareket etmeye korkuyor. en azından ilk seferkinde ben öyle oldum. otobüste mandalina ve erikleri yedik, millete ikram ettik. mekkeye gidene kadar uyudum. arada yola baktım, geçen seferki gibi aç kalıp yola çıkmış maymunları (50 civarında. yavruları da vardı) görmeyi umut ettim ama çöl dışında bir şey yoktu.
 
Posted by Picasa
 
Posted by Picasa
 
Posted by Picasa
h
not:yazıyorum, saatlerimi harcıyorum. sadece kendim için değil. benim yaşadığım acemilikleri başkaları da yaşamasın istiyorum. benim de eğer faydam olduysa gidenlerden isteğim, benden de Resulullah'a (s.a.v) selam söylesinler, benim için dua etsinler.

medine hakkında

medinede günler tükendi. güzel bir şehir, insanları da öyle. Mekke'deki insanlara göre daha sakin oldukları söylenir. otelimiz mescide yakın olduğu için çok rahat ettim. eşim olmadan bazı sabahlar ezan okunmadan mescide gidip sabah ezanına kadar ibadet edebiliyordum. mekkede ise öyle bir şansım olmadı. gerçi mekkede o kadar yorulduk ki sabah namazına erkenden gitme gibi bir şans otel yakın olsa dahi olamazdı. gece saat 1'de tavafımızı tamamlayıp otele gidiyorduk. uyumamız 2 gibi oluyordu. sabah namazına zorla kalkıyorduk. hatta bir sabah eşim alarm çaldığında kapatmış. sabah namazını kıldıran imamın sesini duyarak uyanmıştım. namazı otelde kılmak zorunda kalmıştık. neyse bırakayım mekkeyi.
 
Posted by Picasa
 
 
Posted by Picasa
medinede mimari yapı benim çok hoşuma gidiyor. binalarda pencereler kafesli. önceki gelmemde de bissürü otel resmi çekmiştim.
 
Posted by Picasa
bizim otel bu sokaktaydı ve alışverişi mescidin kapısından
 
Posted by Picasa
(10 numaralı kapı) çıkışta sola doğru giderek yapıyorduk. medinede bissürü kuyumcu var.
 
Posted by Picasa
(bu boş bir kuyumcu, kızarlar diye daha iyi bir resim çekemedim) içleri de tamamen dolu. kapıları tamamen açık ve insanlar sürekli girip çıkıyorlar. sanırım alıyorlar da. bana kadınların gidip tek başlarına altın almaları garip geliyor. çünkü ben daha önce hiç tek başıma gidip de altın almadım. zaten altının ayarı da türkiyedekine göre daha düşükmüş. bazı mağazalarda inci satılıyor ama gerçek olduğu nasıl anlaşılır bilmiyorum. ben kendim taylanddan almıştım ve orada fabrikada sertifika veriyorlardı. seyyar satıcılar da inci satıyor. yani size hediye gelen inci tamamen naylon boncuk da olabilir. bir de burada bol bol yüzük taşı satılıyor. annem de bize birkaç tane getirmişti. ben hiçbirini de yaptırmadım. çarşıda alışveriş yaparken türk bir teyze zümrüt mü diye sordu ve satıcı evet dedi. o kadar ucuza zümrüt olur mu?
bu sene bir arkadaşıma da hacdan yeşil bir taş hediye gelmiş, 'zümrüt taş hediye geldi' deyip duruyordu. o yeşimdir dedim 'çinde görmüştüm, bayağı meşhur orada). kim kime zümrüt hediye alır ki? neyse.
parfüm (tabii ki alkolsüz) ve tütsü de çok satılıyor. parfüm mısırda da çok satılıyordu ve o yüzden parfüm şişeleri de satılıyordu. burada da öyle. ama buradaki parfüm şişeleri mısırdakiler gibi incecik değil, kristalden ve daha kalınlar. ben de kendime bir tane şişe aldım, aynalı şifonyerimin önüne koymak için. parfümü ise mısırdan almıştım ve hiç kullanmadım.
 
Posted by Picasa
(resimde benim şişelerim görülüyor. sağ ve sol baştakileri mısırdan almıştım. metal olan ise sanırım sürme çekmek için kulanılıyor, rahmetli hacı babamlar taaaa ne zaman (sanırım ben ilkokuldayken belki de daha önce,ben hatırlamıyorum gittiklerini)gittiklerinde getirmişler. ben daha iyi kulanırım diye ablam sağolsun bana verdi. ortadaki kristal olan da medineden aldığım. arkadaki mavi, elifin asistanlıkta bir doğum günü hediyesiydi.)tütsülükler de çok güzel görünüyor ve bazıları bayağı pahalı. tütsüler bizdeki gibi çubuk şeklinde değil. odun gibi birşey.
 
Posted by Picasa
tütsü satan mağazaların önünde de tütsü yanıyor ve çok güzel kokuyor. ben de tütsüyü çok severim ama bir türlü cesaret edip alamadım. bir daha gidersem medineden almayı düşünüyorum. çünkü mekkedekiler doğru düzgün türkçe bilmiyorlar, nasıl kullanacağımı öğrenmem gerek. benim beğendiğim tütsülükler biraz pahalıydı. bizim otele giderken hiltonun altında hurma satan bir mağaza vardı.
 
Posted by Picasa
burada hurmanın farklı çeşitler satılıyordu, çikolatlı, bademli vs. tabii biraz pahalı.
alışveriş yapılacaksa muhakkak medinede yapılmalı. çünkü orada boş vakit olabiliyor (tabii bazı türklerin yaptığı gibi alışveriş yapıp mescidde namaz kılmayı terketmemek lazım). meyve, yiyecek yada başka birşey almak için marketler zinciri bin dawood kullanılabilir. markette fiyatlar türkiye ile aynı. bizim medinede gördüğümüz en güzel alışveriş merkezi mövenpick otelin altındaydı. annemler bir sefer umreye geldilerinde bu otelde kalmışlar. mescidden dönüşte odayı bir türlü bulamadığı için bir sefer bayağı ağlamış.
annemle bir gün mövenpick'in altındaki alışveriş merkezine gittik. içerisi ayağı boştu ve mağazaların bir kısmı kapalıydı. annem beni burada kimse yok deyip apar topar çıkarmıştı. sonra bir gün eşimle gittik, bütün mağazalar açıktı. harika mağazalar vae. burası pahalı olduğu için burada türk yok. genelde iranlılar ve mısırlılar var. mehmetle burada burberry çanta baktık ve almadan çıktık, aklım kaldı. çok güzel bir kumaşçı vardı. nişan kıyafetimin kumaşını ben mekke hiltondaki bir kumaşçıdan almıştım. bu mağaza da öyle. muhteşem kumaşlar var ve içerde 1-2 müşteri dışında kimse yok. burada bir de harika bir iç çamaşırcı var. mekkede anladım ki burası zincir çünkü aynı mağazadan zemzem towerda da vardı. bu arada iç çamaşırcıda da erkek çalışıyor (burada kadınların çalışması yasak) ve mağazanın bir tarafı sokağa baktığı için bana ilk başta bu mağazaya girmek zor gelmişti. sonra başka kadınları görünce girmiştim. orada gördüğüm bir gecelik takım (200 tl,400 riyal) sanki gelinlik gibiydi ama alamadım. gezerken karnımız çok acıktığından mehmet en üst katta donat yedi ben ise dondurma yedim. zaten mövenpick dondurma başka yerlerde de satılıyor, bayağı güzel. annem ve babam da mekkede bir kaç kere yemişler.
medinede namaz sonrası hemen sokaklarda seyyar satıcılar ortaya çıkıyor. sonra bir bakmışsınız zabıta geliyor diye öyle bir kaçışmışlar ki ortalarda tek ayakkabılar, bir kaç mal kalmış.
 
Posted by Picasa
onlar kaçarken dikkatli olup hemen kapalı alanlara kaçmak lazım, çünkü arabalarıyla öyle bir kaçıyorlar ki ayağınızın üstünden de geçebilirler, sizi devirebilirler de.
 
Posted by Picasa
(resimde seyirciler ve ortalarda kaçışanlar görülüyor)daha sonra dönüp kalan mallarını ve ayakkabılarını topluyorlar. buaradaki satıcılar genelde kadınlar. perşembe ve cuma günü onlarda resmi tatil olduğu için şehrin nüfusu artıyor. bugünlerde hiltonun önüne bu iki polis arabası park etti. resmini uzaktan çektim. polis arabaları ve markası ford. tabii bütün polis arabaları böyle değil.
medinede son gece mehmetle ayrı ayrı Peygamberimizi(s.a.v) ziyaret ettik.
 
Posted by Picasa
sonra mescidin bahçesinde buluştuk. elele tutuşup bahçeden sessizce çıktık. Kabe 24 saat açık olmasına rağmen mescidi nebevi sanırım gece 12 de kapanıyor. resimde mehmetin her zaman giriş yaptığı kapının kapalı olduğu görülüyor.
 
Posted by Picasa
 
Posted by Picasa

not:yazıyorum, saatlerimi harcıyorum. sadece kendim için değil. benim yaşadığım acemilikleri başkaları da yaşamasın istiyorum. benim de eğer faydam olduysa gidenlerden isteğim, benden de Resulullah'a (s.a.v) selam söylesinler, benim için dua etsinler.