Sunday, July 19, 2009

tatil sonrası

geçen hafta yozgat tatilimizden döndük. ondan önceki hafta da mehmetin ablası ve yeğenleri bize geldiler. benim için çok yorucu bir haftaydı. tatil sonrası dinlenmiş olarak haftaya başlamak ümidindeydim ama pazartesi sabah kalktığımızda hava o kadar karanlıktı ki çalar saat yanlış çaldı zannettik. meğer saat 7:30 olmuş. bütün hafta hava bozuktu ve hergün kalkıp işe gitmek ölüm gibiydi. iş yerindeki yoğunluk da beni çıldırttı. hafta sonunu iple çekti. hafta sonumuz ise bol bol yatmakla geçti. tatilimiz çok güzel geçti ama bende yazacak enerji yok. dikkat ediyorum da giderek yazma aralığım artıyor. sonu blogu kapatmaya mı gidiyor bilemiyorum.
sanırım perşembe günüydü ablamlar da devremülk aldılar. bu işe tabii en çok beyazıt sevinmiş (havuz yüzünden). bu aralar ablamla bayağı yoğunlar evlerinin içini yeniden yaptırıyorlar o yüzden de karşı daireye taşındılar.
bu arada son yazımda kapıcının sünnetinden bahsetmiştim. kendimden utanıyorum çünkü sadece isim benzerliği imiş. diğer bloglardan bir öğretmenmiş. adamın (kapıcının) tüm günahlarını almışımdır herhalde. Allah affetsin.
apartman deyince, mehmet gittiğimiz her yerde eskilerden bir arkadaşına rastlıyor. diyarbakırda cevdet vardı burada ise apartmanımıza yeni taşınan pratisyen mehmetin eskilerden bir arkadaşıymış. birbirlerini bir müddet tanımadılar. mehmet onunla konuşunca 'yıllar seni hiç değiştirmemiş' demiş. mehmet 'onu değiştirmiş' ama diyor. sanırım yakında komşuculuk oynamamız gerekebilir.
herkesin kandili kutlu olsun.