Thursday, October 13, 2011

son günlerde hastanede konuştuğumuz konu yeni gelecek uzman ve b. hekim maaşlarına gelen zam. uzmanın gelme ihtimali üzünden uzun zamandır gelmesini engellemek için uğraştık ama hiç bir şey olmadı. sonunda bugün nette gördükki gerçekten geliyor. emekli olmuş ve göreve para ihtiyacı yüzünden geri dönmüş biri. yaaa biz yaşlı birini değil genç, dinamik, birlikte çalışmaktan zevk alacağımız, kendisinden yeni birşeyler öğrenebileceğimiz birisini istiyorduk. biz bu kadınla ne yapacağız? bir de sigara içiyormuş.
b. hekim maaşına gelince; 15 bin lira olunca konuşulmayacak gibi değil. bizimkinin 2-3 katı.
evde ise depoyu boşalttık. 3 bavul, 2 valizi çıkartıp kışlıkları boşalttım. yazlıkları bavullara koydum. önceden yurt dışı için bazı kıyafetleri dışarda bırakırdım umre kıyafetlerini hele el altında bir hurçta tutardım ama bu sene mehmetten hiç ümidim olmadığı için herşeyi bavullara kaldırdım. şimdiye kadar nereye gitsek benim ısrarlarım ve organizasyonumla gittik. geçen yıl yozgat dışında hiç bir yere gitmedik. tabii bunun sebebi vardı ama mehmetin bu yıl da hareket etmeye niyeti yok gibi gözüküyor. istanbula bile onun sayesinde senede en fazla 2 kere gidebiliyoruz. bana kalsa samsuna gider gibi sık sık giderdim.
patlıyacağım ama ne zaman bilmiyorum. bekliyorum...

Thursday, October 06, 2011

Muhammed'in tevhidi

dün nöbet iznimi kullandım. latikaya geç gelmesini söyledim. normladen 30 dk daha fazla uyudum. mehmetle arabayla ünyeye kadar gittim. otobüsü fazla beklemeden geldi. yolun çoğu facebookla geçti. geri kalanında da saatleri ayarlama enstitüsünü okudum. kirazlıkta indim. hido ablamlara götürdü. ben gittiğimde millet mutfakta uğraşıyordu. ablam Muhammed Eminin doğum günü için tevhid yaptı. çağırdığı insanların hepsi gelmedi. ama böyle daha iyi oldu. curcuna yoktu. senelerdir tevhide katılmadığım için daha kelime-i tevhid başlamadan bitti sandım. yemek kısmı çok güzeldi. etli pilav ve kıymalı pide harikaydı. ilaveten 2 çeşit salata, tatlı vs vardı. millet gittikten sonra akrabalar kaldı. onlarla sohbet ettik. istanbuldan amcamın kızı hatice gelmiş, onunla görüştük. sonra onlar da gittiler. akşam berat geldi.gece 1'e kadar sohbet ettik. yattığımda beyazıt çoktan uyumuştu. tam dalmak üzereyken ağlamaya başladı. meğer Muhammed emin de beyazıt da uyurken tuvaleti geldiyse ağlıyorlarmış. ablam alıp tuvalete götürdü. sonra tekrar dalmk üzereyken takrar ağladı. kaç kere kalktığımı ve kaç kere uyan beyazıt üya görüyorsun dediğimi hatırlamıyorum. sonunda aldım kucağıma tuvalete götürdüm. uyandı veine ağladı. ablam geldi ve olaya müdahale etti. meğer gündüz çok yorulursa yine böyle gece ağlıyormuş. ablam 'beyazıt bu sefer de mi teyzeni uyutmadın?' dedi ve sonra alıp onu ayşenurun odasında yatırdı. tekrar yattığımda saat 3:30 idi. zaten canım sıkkındı ve bir an önce uyumak istiyordum ama çocuk buna bir türlü izin vermedi ki. gündüz kuzenle konuştuk ve onunda karaciğer enzimlerinin arada yüksldiğini öğrendim. korktum yoksa bizde toimmün hepatit mi var diye. hastaneye gelir gelmez enzimlerime baktırdım ve normal geldi. muhtemelen mehmet bir ara savaşı arayacak ve ona danışacak.
geceni geri kalanında iyi uyudum. sabah beyazıt kalkmıştı ama okula gitmemek için hasta olduğunu söyleyip annesini ikna etmeye çalıştı. sonra servis geldi ve servis şoförüne gelmiyeceğini söyledi. kahvaltı sonrası 'sıcak çay iyi geldi, ben okula gideceğim' dedi ve ona ilaçlarını da içirdim ve okul için hazırlandı. hep birlikte evden çıktık. önce onu okula sonra da beni hastaneye bıraktılar. taaaa buraya kadar beni getirdiler. şuayip abi 'senin bahanenle teyzemi ziyaret ettik' dedi.
hastaeye gittiğimde kızlar bayağı yorlumuşlardı. bu 2 gün çok yoğun geçmiş. niayet hasta sayımız artacak herhalde. yaz başından beri hastamız da paramız da azıldı. doğruyu söylemek gerekirse para azalınca insanda çalışma isteği de kalmıyor. hastalara tabii ki her zaman iyi davranıyorum ama eskisi gibi güzel güzel sohbet de etmiyorum. doruya doğru ne diyeyim.

Tuesday, October 04, 2011

muhammed 14 yaşında olacaktı

 
Posted by Picasa


sevgili muhammed, iyi doğdun.
çok özlüyoruz seni.
biz her geçen gün yaşlanıyoruz, beyazıt büyüyor ama sen aynı kaldın. hep aynı, hep yüzünde o gülümseme ile.
İnşallah rüyalarımızdaki gibi Peygamberimiz (sav) ve diğer peygamberlerle birliktesindir.
gül yanaklarından öpüyorum.