Thursday, October 06, 2011

Muhammed'in tevhidi

dün nöbet iznimi kullandım. latikaya geç gelmesini söyledim. normladen 30 dk daha fazla uyudum. mehmetle arabayla ünyeye kadar gittim. otobüsü fazla beklemeden geldi. yolun çoğu facebookla geçti. geri kalanında da saatleri ayarlama enstitüsünü okudum. kirazlıkta indim. hido ablamlara götürdü. ben gittiğimde millet mutfakta uğraşıyordu. ablam Muhammed Eminin doğum günü için tevhid yaptı. çağırdığı insanların hepsi gelmedi. ama böyle daha iyi oldu. curcuna yoktu. senelerdir tevhide katılmadığım için daha kelime-i tevhid başlamadan bitti sandım. yemek kısmı çok güzeldi. etli pilav ve kıymalı pide harikaydı. ilaveten 2 çeşit salata, tatlı vs vardı. millet gittikten sonra akrabalar kaldı. onlarla sohbet ettik. istanbuldan amcamın kızı hatice gelmiş, onunla görüştük. sonra onlar da gittiler. akşam berat geldi.gece 1'e kadar sohbet ettik. yattığımda beyazıt çoktan uyumuştu. tam dalmak üzereyken ağlamaya başladı. meğer Muhammed emin de beyazıt da uyurken tuvaleti geldiyse ağlıyorlarmış. ablam alıp tuvalete götürdü. sonra tekrar dalmk üzereyken takrar ağladı. kaç kere kalktığımı ve kaç kere uyan beyazıt üya görüyorsun dediğimi hatırlamıyorum. sonunda aldım kucağıma tuvalete götürdüm. uyandı veine ağladı. ablam geldi ve olaya müdahale etti. meğer gündüz çok yorulursa yine böyle gece ağlıyormuş. ablam 'beyazıt bu sefer de mi teyzeni uyutmadın?' dedi ve sonra alıp onu ayşenurun odasında yatırdı. tekrar yattığımda saat 3:30 idi. zaten canım sıkkındı ve bir an önce uyumak istiyordum ama çocuk buna bir türlü izin vermedi ki. gündüz kuzenle konuştuk ve onunda karaciğer enzimlerinin arada yüksldiğini öğrendim. korktum yoksa bizde toimmün hepatit mi var diye. hastaneye gelir gelmez enzimlerime baktırdım ve normal geldi. muhtemelen mehmet bir ara savaşı arayacak ve ona danışacak.
geceni geri kalanında iyi uyudum. sabah beyazıt kalkmıştı ama okula gitmemek için hasta olduğunu söyleyip annesini ikna etmeye çalıştı. sonra servis geldi ve servis şoförüne gelmiyeceğini söyledi. kahvaltı sonrası 'sıcak çay iyi geldi, ben okula gideceğim' dedi ve ona ilaçlarını da içirdim ve okul için hazırlandı. hep birlikte evden çıktık. önce onu okula sonra da beni hastaneye bıraktılar. taaaa buraya kadar beni getirdiler. şuayip abi 'senin bahanenle teyzemi ziyaret ettik' dedi.
hastaeye gittiğimde kızlar bayağı yorlumuşlardı. bu 2 gün çok yoğun geçmiş. niayet hasta sayımız artacak herhalde. yaz başından beri hastamız da paramız da azıldı. doğruyu söylemek gerekirse para azalınca insanda çalışma isteği de kalmıyor. hastalara tabii ki her zaman iyi davranıyorum ama eskisi gibi güzel güzel sohbet de etmiyorum. doruya doğru ne diyeyim.

No comments: