Saturday, June 05, 2010

geçen hafta sonu

Hafta sonu samsundaydık. Cuma akşamı doğruca ablamlara gittik. Yemek yedik, çay içtik . ümmühan da geldi, geç vakitte birlikte çıktık. Ertesi gün ablamları fezadan resim yarışmasından aldık. Tam da sihirbazlık gösterisi başlamışken gitmişiz, beyazıt bizi gördüğü için çok da mutlu olmadı. Mehmet bizi şehirde bıraktı. Annem, ablam ve ben önce kumaşçımıza gittik. Kumaşları aldıktan sonra terziye gittik. Ölçülerimizi aldılar, tam çıkmak üzereyken bir müşterinin eteğini gördük. Kumaşı çok güzeldi. Dedikleri yere gidip baktık ama aynı kumaşı bulamadık. Sonra karnımız acıktığı için mutenaya gittik. Ablam ve annem çok da memnun kalmadılar. Ablam burası önceden daha iyiydi, bozmuşlar dedi. Aslında haklıydı, çünkü dönerlerimiz iyi pişmemişti. Ama ben aç olduğum için sahibini de tanıdığımızdan ses çıkarmadan yedim.
Yemek sonrası persana gittik. Annemlerin üst kata tül beğendik ama babamı rustikleri çıkarmaya nasıl ikna ederiz bilmiyoruz.
Tül işini de güya hallettikten sonra babam yokken (köye gittiklerinde) değiştireceğimiz yatak odasını anneme beğendirmek için mağazaya gittik. Annem benim beğendiğim takıma bayılmadı ama ben o konuda ısrarcıyım. Sonrasında berat beni yeşilyurta diğerlerini evlerine bıraktı. Mehmet sinemadan çıkmıştı. Kendime bir beyaz keten ceket siparişi verdim. Beratın siparişi tartıyı aldık. Karnımız tam aç olmadığından ordan çıkıp madoya gittik. Tatlı sonrası adidasın outletine bakalım dedik ama mağaza beiz gittiğimizde kapatılıyordu. Çıkışta ski bir araba gelip arabama çarptı. Biraz sarsıldık, çarpma anında bizi Bir şey olacak mı diye düşündüm ama sonra olmayacağına karar verdim. Adam arabadan çıkıp bağırmaya başladı, ben ne bağırıyorsun diye ona kızdım. Güya erkenden eve gidecektik ama olmadı. 1 saat kadar orada vakit geçti. Sonra berat önde biz kendi arabamızla arkasında eve gittik. Arabanın yine sol tarafında hasar oluştu.
Pazar kahvaltı sonrası mehmet eve gidip arabayı alıp geri döndü. O gittikten sonra ablamlar geldi. Vakit çabuk geçti. Akşam olmadan evden çıktık. İlk defa büyük camiye girdik, akşam namazında. Ablam, Muhammed bizden önce geldi buraya, biz daha yeni geliyoruz dedi. Annem ilk defa çocukken dedesi ile gelmiş, bu ikinci gelişiymiş. Mehmetle yaşar doğunun önünde buluştuk. Berat hariç (hala topallıyor) tüm aile (çocuklar hariç) yaşar doğunun önünde buluştuk. Amacımız davet usulü biletlerimizi aldığımız türkçe olimpiyatlarını seyretmekti. Annem, babam prokeole gidip rahatça oturdular. Biz kalabalık kuyruk demeye binşahit ister kalabalığın arasına karıştık. Bayağı itişip kakıştık. Bayanlar öne gelsin dediklerinde öne ilerledik aam tam bize sıra geldiğinde kapılar kapandı. Bissürü insan dışarda kaldı. Kız kardeşi okuldaki hocalara bilet verilmediğini, her sınıftaki en itibarlı aileye bilet verildiğini söyledi. Ben orada ne başhekim gördüm ne çok itibarlı insanlar.
Bu organizasyonu madem yapıyorlar, doğru düzgün yapsalar bari. Tek kapıdan itiş kakış insanları alana kadar taksim meydanı kapatıldığı zaman nasıl Birkaç noktadan içeri insanlar alınıyorsa aynı şekilde yapılabilirdi. Hecesimiz kursağımızda kaldı. İslam beye de bilet verecektim, iyi ki vermemişim. İnsanlar sinirlenip biletlerini dışarda yerlere attılar. Toplanıp sahildeki madoya gittik, birşeyler yedik. Geç saatte eve döndük. Annemler bizden de geç döndüler. Program harikaymış, çok beğenmiş. Tahmin edebiliyorum. Tv'de seyrederken gözlerim doluyor, eminim orada hüngür hüngür ağlardım.
Ertesi sabah 7'de yola çıkacaktık, mehmet otobüsle gelmek zorunda kalmayayım diye arabayı alıp geri dönmüştü ama herşey planlandığı gibi olmuyor. Sabah 6'da telefonum çaldı. Annem arıyordu. Bir taraftan annemle konuşmaya çalışıyorum, diğer taraftan telefonun saatini görmeye çalışıyorum. Zannettim ki geç kaldık da annem bizi kaldırıyor. Fakültedeyiz, halil vefat etti dedi. Şaşırıp kaldım. Halil amcamın torunu, istanbulda gelip bende 10 gün kadar misafir olan amcamın. Mehmet hazırlanıp bensiz gitti. Hastaneyi arayıp salı günü ilçeye gitmemek için alacağım raporu 2 günlük almalarını söyledim. Ben de salı günü ne yapsam diye önceki hafta planlar yapıyordum. Ama önce arabanın gidişi sonra da halilin kazası planlara gerek bırakmadı.
Beratla cenaze evine gittik. Annesi tabut salonda diye yatak odasından hiç dışarı çıkmadı. Ben onu gurbete gitti kabul ediyorum diyormuş. Askerlik yaşı gelmesine rağmen bir şey olur diye askere yollamamış. Ben çocuğu 15-16 yaşlarında gördüm diye hatırlıyorum. Daha sonra hiç görmedim. Amcamın yanına gittim. Çok üzgün görünüyordu. Aynı apartmanda yanyana dairelerde oturuyorlar, yani amcamın yanında büyümüştü. Allah sabır versin.
Annem sabah 5'ten beri ayakta olduğu için ve uykusuzluğa da dayanamadığı için ablam ve nihanla birlikte ümmühanlara gittik. Annem uyudu ve bize yemek yaptı. Ablamla ümmühanın kışlıklarını kaldırdık, çocukların ufak gelen kıyafetlerini başkalarına verilmek üzere ayırdık. Evden ayrılırken her tarafı o kadar dağıtmıştık ki, ertesi sabah ennemle çocuklara bakmak üzere tekrar ümmühana gittik. Tülleri yıkadık, ütüledik, astık. Bu sefer mekanzimasını fazla uğraşmadan taktım. Öğlende ablam da geldi. Gitme saatine kadar bayağı iş yaptık ve bayağı yoruldum. Kendi evime temizlikçi geliyor, buraya gelip temizlik yapıyorum. Gitme saatine yakın annem ümmühana ablanın gitme saati yaklaştı deyince nereye gidiyorsun dedi. 'sana temizlik yapmaya gelmedim ya, benim de bir evim var, evime gideceğim' dedim. Hepsini öpüp yorgunargın cenaze evine gittim. Babamla orada buluştuk ve beni otobüse bıraktı. Mehmet sağolsun beni eve kadar yürütmedi ve arabayla gelip aldı. Akşam bana sanki pazar gibi geliyordu. Tv'de paptyam ve desperate house wifes olduğunu gördükten sonra günlerden salı olduğunu anladım. Akşam tabii ki dizilerimi seyrettim.

arabam tamirden bugün yani cumartesi çıktı. mehmet gidip aldı. bütün hafta hastaneye o bıraktı, ama biraz erken satte ama dönüşüm biraz güç oldu. bu arada islam beyin eşi 15 gündür hasta, zatüre? nurayla gidip onu ziyaret ettik. perşembe ve cuma kbb'ciler yüzünden biraz olaylı geçti. cuma günü kapanışı 5. uzmanın geleceğini haber alarak noktaladık. jandarma eşiymiş. daha kuralar belli olmadan ağustosta gelirim demiş nuraya. hayırlısı artık.

No comments: