Saturday, June 05, 2010

samsundan umre ile ilgili

aslında bunu umre ile ilgili yazının sonuna eklemiştim ama sonra oraya bçyle sinir bozucu bir ilave yapmamaya karar verdim. ama yazmasam da içim de kalacak ve kendi kendime kızacağım.
bunları buraya yazmam ne derece doğru bilmiyorum ama insanların sömürülmemesi, mübarek topraklarda bir de tur şirketi yüzünden sabırlı olmaya zorlanmaması için yazmaya karar verdim. birkaç yıldır annemler uçak samsundan kalkıyor diye umreye hizmet turizm ile gidiyorlar. annem geçen yıl yani bu yazıyı yazdığım umre ziyaretimizde otellerinin mescitlere ne kadar uzak olduğunu (gerçi servis varmış, o çok önemli değil), yemeklerin çok kötü olduğunu ve odaların pis olduğunu söylemişti. bu yıl ablam da onlarla gitti ve odaların rezalet biçimde pis olduğunu, çarşafların pis, battaniyelerin iğrenç derecede kokmuş olduğunu anlattı. ve bir de firmadakiler utanmadan umrede mübarek yerde sabretmek gerektiğini, bu tür şeylerle uğraşmamak gerektiğini söylüyorlarmış. gören de zannedecek ki kendileri hayır için parasızdan bu insanları umreye götürüyor. aynı şeyi diyanetteki hocalar da yapıyor. kimin parası ile oraya geliyorsun? hocalar parasız oraya geliyor ve böyle güzel otelde kalıyorsunuz daha ne konuşuyorsunuz gibi şeyler söylüyorlar. akılsız adam, burada lüks otelde kalmak, mescide daha yakın olup işimizi kolaylaştırmak için daha fazla para vererek geliyoruz. siz böyle konuşana kadar göervinizi layıkı ile yerine getirseniz keşke. ama öyle olmuyor, gelen hocaların bir kısmı hiç bir şey bilmiyor. yazık değil mi parasını yıllarca biriktirip ömrü boyunca sadece 1 kez mübarek toprakları ziyaret edebilecek insanlara. kızmamın nedeni işte bu insanlar yüzünden. bizim hoca kuba mscidini bir kadına Peygamber efendimizin devesinin çöktüğü yer olarak söylemişti. Allahtan mehmet düzeltti.
hizmet turizmle ilgili (samsundaki ile istanbuldaki bağlantılı mı bilmiyorum. bunların samsundaki için yazıyorum) yazacaklarım bitmedi. bizim aile herhangi bir yere bağlı değil. önemli olan din kardeşliği, ablam diyor ki kadınlar ablama 'siz de bizim kardeşimizsiniz öyle mi?' diye soruyorlarmış. ablam da kızmış, sizin kardeşiniz olmak için süleymancı mı olmamız lazım, din kardeşi değilmiyiz demiş.
annem de her sene kadınların onlardan olmadığı için onu yalnız bıraktığını anlatırdı. ablam da bunu doğruladı. kısacası hizmet turizm samsundan hiç mi memnun kalmadılar. mekke medine arasında bayan-erkek ayrı otobüslerle gidiyorlar. hani bir gaflette bulunup giderseniz haberiniz olsunuz. annem geçen senelerde babamla aynı otobüste olmadığı için biraz sıkıntı çekmişti.
İNşallah yazdıklarımı bir yetkili okur da kendilerine çeki düzen verirler.

1 comment:

Hamarat hanım said...

Bunları yazmanız iyi olmuş. herkes Kendine çekidüzen versin. Dediğiniz gibi hayır için yapmıyorlar. Herkes parasıyla gidiyor.