Wednesday, March 11, 2009

kaç gündür yazamıyorum. daha doğrusu yazacak kısa birşey bulamıyorum. aklımda uzun, reimli birşeyler var. geçende mehmet bir cd buldu. içine baktığımızda bir türlü bulamadığım doğubeyazıt resimleri çıktı. mehmetle daha 10 günlük evliyken çekindiğimiz resimler.. beni daha da heyecanlandıran; çamlıcadaki evin taşınmadan çektiğim resimleri oldu. meğer insan ne çabuk unutuyormuş. eski evimi, hayatımın en kötü ve en güzel günlerini geçirdiğim evin resimlerini görünce o kadar mutlu oldum ki, gözlerim doldu ve bir kaç gün etkisinden kurtulamadım. çok yakın olmayan bir zamanda (kendimde o enerjiyi bulamıyorum) o resimleri buraya da koymayı düşünüyorum. bu arada evin resimlerini görünce yengemi bile biraz özlediğimi farkettim. kendisini protesto için hiç aramıyorum (telefon numarasının bende olmamasını bahane edeceğim. kendileri eski evlerinden taşınmışlar). ama yakın zamanda dayanamayıp ararsam hiç şaşırmayacağım.
bugünlere gece bile mehmetin telefonuna mesaj geliyor, sinan beyden. sinan bey abd'de ve biz kendisine sipariş verdiğimiz için onlarla ilgili sık sık mesaj çekiyor. şimdilik laptop ve bavulu aldığını biliyoruz, ufak tefek diğer siparişleri de alıp öyle döner İnşallah.
geçen cumartesi akşam icapçı olmama rağmen mehmetle çetinlere gittik. kızının doğum günüydü. kayınvalidesi gelmiş ve ona bissürü yemek yaptırmışlar, kuru patlıcan dolması ve içli köfte gibi. herkes bayılarak yediği halde bana biraz ağır geldi. ertesi gün bizim teknisyene gidince daha güzellerini yerim diye umut ediyordum ama hayal kırıklığına uğradım. benim damak tadıma ne oldu anlayamadım. bugünlere daha doğrusu 1 haftadır yediklerime dikkat etmeye çalışıyorum.
bu hafta beyazıt şeddeleri öğrenmiş ve artık ona da anaokulunda yada anasınıfı (ikisinin arasındaki farkı bir türlü öğrenemedim) Kuran düğünü yapılacakmış. ablam bayağı ilginç ve eğlenceli olduğunu söylüyor. beyazıt da bayağı heyecanlı.
geçende annemlere gittiğimizde beyazıtla ilgili ablamın anlattıkları bayağı komik geldi ve buraya yazmamıştım. alışveriş merkezinde buz pateni pisti kurulmuş. ablamlar gitmişler. muhammedi düşer diye içeri almamışlar (Allahtan izmirde kayıyor) beyazıtı da 7 yaş altında diye almamışlar. beyazıt 'anne neden 5 yaşında olduğumu söyledin?' diyerek kızmış. 'anne bir dahaki sefere 7 yaşında de, tamam mı?' demiş. ablamla anlaşmışlar ve bir sonraki gidişlerinde adam sorduğunda ablam 7 yaşında demiş. adam da '7 yaşa göre biraz küçük görünüyor' demiş. tabii inanmadığı için yine almamış. o zaman beyazıt 'tüh unuttum, parmaklarımın üstünde yükselecektim' demiş. okuyanlara komik gelmeyebilir ama bana göre çok komik ve seneler sonra bu hatırayı hatırlayıp tekrar tekrar gülmek istiyorum.
şimdilik bu kadar.

1 comment:

Anonymous said...

Meslekdaşıma geçmiş olsun dileğiyle.