Monday, March 02, 2009

hafta sonu samsundaydık. cuma günü eve geldiğimde sefa haka işleri bitirememişti, daha doğrusu ütüleri. ben işten geldikten sonra da devam eder diye düşünmüş. ama annemlere gideceğimiz için ütüsüz çamaşırlar arasından en çok lazım olanlarını seçtik ve tütüledi. o arada ben de valizi hazırladım. mehmet geldi ve sefa gidince biz de evden çıktık. yolda bayağı yağmur yağdı. mehmet kendi arabasıyla yola çıktığı için bayağı pişman oldu. onun arabası bakıma gireceği ve lastikler değişeceği için benim arabayı evde bıraktık. eve vardığımızda karnımız bayağı acıkmıştı ve hemen yemeğimizi yedik. annem ve babamla yakında yapacakları kutsal yolculukla ilgili konuştuk. geç vakitte berat gelince biraz da onunla konuştuk, zaten annemlerde tv'yi onun odasında seyrediyoruz.
cumartesi güya erkenden kalkıp servise gidecektik. ama orada olmamız gereken saatte biz saati kurmadığımız için hala evdeydik. hızlı bir şekilde kahvaltı edip evden çıktık. arabayı servise bırakıp, beratın arabasıyla şehire alışverişe gittik. alışveriş sonrası mehmetin arkadaşlarıyla buluşacaktık ama onlar ev gezmesine gittikleri için yemeğimizi yedik, arabamızı alıp sinemaya gittik. sinemaya tam vaktinde yetiştik. son zamanlarda seyrettiğim en muhteşem filmdi, slumdog millionaire.
 
Posted by Picasa
bence aldığı bütün oscarları haketmiş. çok eğlendim ve senemadan çıktığımda ağzım kulaklarımdaydı. mutlaka gitmeyenlere tavsiye ediyorum.
akşam eve geldiğimizde annem ve babamla konuşurken aklım hep filmdeydi. onlara aldıklarımı gösterdim ve daha ciddi bir konuda konuştuk. ilerleyen saatte de beratla konuştum.
ertesi gün kahvaltıda kıymalı pide vardı ve babam hala gelememişti (pidelerle birlikte). annem ablamları ve hidayetleri de davet etmiş. annemin mutfağa hazırladığı kahvaltıyı salona taşıdık. ablamlar ve babam geldiler. hido daha sonra geldi. güzel bir kahvaltı oldu. kahvaltı sonrası da bayağı oturup, çay içip sohbet ettik. ilerleyen saatlerde mehmetle şehire gittik. beni kuaföre bıraktı kendisi beni 2.5 saat beklemek zorunda kaldı. çıkışta o kadar beklettiğim için üzüldüm ama elimden gelen birşey yok. Allahtan geçen seferki gibi 5 saat sürmedi. çıkışta alıpveriş merkezine millete hediye almak için gittik. esseden tümünü almak zorunda kaldık. çünkü amcamlar bizi görmeye gelmişler. hızlıca eve hareket ettik. bu arada kendimize istanbuldan alamadığım istanbul çay bardağı takımından ikili aldık. ama sanırım bir dahaki sefere misafirler için de altılısını alacağız.
 
Posted by Picasa
akşam amcamlar ve ablamlarla oturduk. canım benim muhammed erkeklerin servisinde bana yardımcı oldu. meyveleri o götürüp servis yaptı.
bu sabah erkenden kalkıp yola çıktık. annem bizi yolcu etti. ilk defa yol kısa geldi. hastaneye tabiiki geç kaldım. ben üsütümü eğiştirip içeri ööyle bir baktım ve sonra dışarı çıktığımda başhekimle karşılaştık. neden geciktiğimi sordu. samsuna gittiğimi söyleyince 'akşam gitsen adam izin vermiyor mu?' dedi. Allah Allah adam dediği kim dedim kendi kendime, mehmetten bahsediyormuş. öğleden sonra temyiz için başvuramya adliyeye gittim. işler beklediğimden de uzun sürdü. sonuçta bugün poliklinik de yapmadım yani hiç çalışmadım.

No comments: