Wednesday, January 07, 2009

Aşura

Bugün aşura günüymüş, hastaneye gittiğimde öğrendim. Aklıma seneler önce (daha ben bekarken) hb ile aşura günü alışverişe çıkmamız geliyor. O zamanlar sanırım ablamdan öğrenmiştim (ben dini konuları okumak yerine, ablamdan öğrenirim), aşura günü sadaka vermek, 10 mü’mine selam vermek, gusul abdesti almak, oruç tutmak sevapmış. Hb ile tanıdıklarımıza telefon edip selam vermiştik ve sayıyı 10’a tamamlamaya çalışmıştık. Sadakayı sanırım capitol’ün önünde oturan mendil satan çocuğa vermiştik. Tahıl alışverişi için de önce bağlarbaşındaki pazara gidip bissürü sebze aldıktan sonra migrosa gidip önümüze geleni almıştık. O gün bize bayağı pahalıya patlamıştı.

Bugün ablam, annem ve ümmühandan sonra hb’yi aradım. Telefonu açınca selam verine gülmeye başladı. Biraz konuştuk ve kapatırken de o selam verdi. Yine güldük ve öyle kapattık. Hastaneden çıkmadan hemşirelerden biri aşure getirdi. Bir tabak aşureyi teknisyenlerle birlikte yedik. Benim sevdiğim gibi hala sıcaktı ama şekeri biraz azdı. Yine de yemiş oldum. Bakalım İnşallah anneme gittiğimde o da yapar da bir kez daha yemiş olurum.

İş çıkışı mehmete telefon açtım ve o direkt ‘tahıl almaya mı gideceğiz?’ diye sordu (Karısını iyi tanıyor). Ben de ‘evet, ama market dışında bir de balık alabiliriz ya da balık yiyebiliriz’ dedim.

Eve gelince biraz uyukladım ve sonra önce markete bim’e (daha önce söylemiştim değil mi, burada plastik, cam toplayan tek yer bim. O yüzden de buradaki favori marketim orası sayılabilir. Her hafta önce oraya sonra da orada bulamadıklarımızı almak için başka markete gidiyoruz. Bugün tv’de pet şişelerden mayo üretildiğini söylediler. Türkiyedeki pet şişelerin sadece 1/3’i kullanılıyormuş, gerisi maalesef ki doğaya karışıyormuş.) uğrayıp pet şişeleri ve maden suyu şişelerini bırakıp, tahıl olarak pirinç ve bulgur aldık. Bugün alınan tahıl eve bereket getirirmiş. Sonra yemeğe gittik. Balık yedik. İçerde bizden başka kimse yoktu. Biraz ağır geldi, oradaki içtiğimiz çay yeterli gelmedi. birazdan evde çayımızı içeceğiz.

Ablamla telefonda konuştuğumuzda beyazıt’ın anaokulundan geldiğini ve boy abdesti aldığını, onun peşinden de banyoya Muhammed’in girdiğini söyledi. Bugün alınan boy abdesti hastalıklara karşı şifa olurmuş.

Eve gelince netten tekrar aşura günüyle ilgili bilgilere baktım, peygamberlerle ilgili bissürü olayın bu günde meydana geldiğini biliyordum ama olayları unutmuştum. Şimdi baktım ve belki başka öğrenmek isteyen olur diye buraya da yazdım.daha doğrusu şuradan aldım.

Âşura Günü Muharrem'in 10. günüdür. Bugüne "Âşura" denmesinin sebebi, Muharrem ayının onuncu gününe denk geldiği içindir. Hadis kitaplarında geçtiğine göre ise, bu güne bu ismin verilmesinin hikmeti, o günde Cenâb-ı Hak on peygamberine on değişik ikram ve ihsan ettiği içindir. Bu ikramlar şöyle belirtilmektedir:

1. Allah, Hz. Musa'ya (a.s.) Âşura Gününde bir mucize ihsan etmiş, denizi yararak Firavun ile ordusunu sulara gömmüştür.
2. Hz. Nuh (a.s.) gemisini Cûdi Dağının üzerine Âşura Gününde demirlemiştir.
3. Hz. Yunus (a.s.) balığın karnından Âşura Günü kurtulmuştur.
4. Hz. Âdem'in (a.s.) tevbesi Âşura Günü kabul edilmiştir.
5. Hz. Yusuf kardeşlerinin atmış olduğu kuyudan Âşura Günü çıkarılmıştır.
6. Hz. İsa (a-s.) o gün dünyaya gelmiş ve o gün semâya yükseltilmiştir.
7. Hz. Davud'un (a.s.) tevbesi o gün kabul edilmiştir.
8. Hz. İbrahim'in (a.s.) oğlu Hz. İsmail o gün doğmuştur.
9. Hz. Yakub'un (a.s.), oğlu Hz.Yusuf'un hasretinden dolayı kapanan gözleri o gün görmeye başlamıştır.
10. Hz. Eyyûb (a.s.) hastalığından o gün şifaya kavuşmuştur.

Hz. Âişe'nın belirttiğine göre, Kabe'nin örtüsü daha önceleri Âşura gününde değiştirilirdi.
İşte böylesine mânalı ve kudsî hâdiselerin yıldönümü olan bu mübarek gün ve gece, Saadet Asrından beri Müslümanlarca hep kutlana gelmiştir. Bugünlerde ibadet için daha çok zaman ayırmışlar, başka günlere nisbetle daha fazla hayır hasenatta bulunmuşlardır. Çünkü, Cenab-ı Hakkın bugünlerde yapılan ibadetleri, edilen tevbeleri kabul edeceğine dair hadisler mevcuttur.
Âşura Gününde ilk akla gelen ibadet ise, oruç tutmaktır. Muharrem ayı ve Âşura Günü, Ehl-i Kitap olan Hıristiyan ve Yahudiler tarafından da mukaddes sayılırdı.

Gerek Yahudilere benzememek, gerekse orucu tam Âşura Gününe denk getirmemek için, Muharrem'in dokuzuncu, onuncu ve on birinci günlerinde oruç tutulması tavsiye edilmiştir.

Bu günde oruçtan başka hayır, hasenat ve sadaka gibi güzel âdetlerin de yaşatılması isabetli ve yerinde olacaktır. Herkes imkânı nisbetinde ailesine, akraba ve komşularına ikramda bulunur; bugünlerin faziletini bildiren hâdiseleri hatırlayarak ihsanda bulunursa şüphesiz sevabını kat kat alacaktır. Bilhassa, Peygamberimiz, mü'minin aile efradına Âşura Gününde her zamankinden daha çok ikramda bulunmasını tavsiye etmiştir.

Bugünde olan kötü olay ise; 61. hicret yılının Muharrem'ine ait 10. gününde Hazret-i İmam Hüseyin (r.a.) 55 yaşında iken Sinan bin Enes isimli bir hain tarafından Kerbelâ'da hunharca şehit edilmiştir. İşte böyle..

No comments: