Tuesday, July 31, 2007

Bugün sayfaya bişeyler yazayım diye düşünürken baktım ki bana yorumlar varmış. Yorumları görünce yazma şevkim arttı. Yazı istiyorsanız arada yorum yazın da kendimi kendi kendine konuşuyormuş gibi hissetmiyeyim.
Seçimlerden başlayayım. O gün maalesef ki oy kullanamadık. Mehmetin istanbulda benim de samsunda kullanmam gerekiyordu. Sadece Mehmet kullansın diye istanbula gitsek 500 ytl’ye patlıyordu. Biz de gitmedik, sadece arada mehmete söylenip durdum. Zaten onun ailesinden 7 kişi kullanamadı. Ablam rahmetli hacı babamın (namı diğer topal İskender; babamı ve ablamı yetiştiren kişi) oy kullanmak için kendini birisinin sırtında sandığa kadar taşıttığını, onun topal haliyle o devirde bu kadar önem verdiğini anlattı. Muhammed de bizi tembellikle suçladı. O günle ilgili hatırladığım tek şey akşama kadar mehmetin araba yarışlarını seyrettiği ve o bitince gideriz dediği halde ilk seçim sonuçları verilecek diye dışarı çıkmak için üstümü giymiş olduğum halde beni sürükleyerek tv karşısına getirmesi ve biraz seyredersem benim de dışarı çıkmak istemeyeceğime kanaat getirmiş olması. Diğer hatırladığım da benim küplere binmiş olmam. Alttaki markete gittik ve iyi maydonoz ve yeşil soğan bulamayınca uzaktaki markete arabayla gitmek zorunda kaldık (asıl planladığımız gibi). Eve gelince tüm akşamı seçim sonuçlarını seyretmekle geçirdik. Bu kadarını beklemiyorduk doğrusu. Bizim oyumuzla da fazla bir değişiklik olmayacağı sonucuna varıp biraz rahatladık.
O akşam bir de bol bol temizlik yaptım, ertesi gün misafir gelecek diye. Ben eve misafir geleceği zaman ev ne kadar temiz olursa olsun, illa her yeri tekrar temizlerim. Gece çok geç yattım. Sabah da Necla havaalanından alınacak diye erkenden kalktım. Mehmet işe gitti. Güya telefon açacaktı da beraber alacaktık, ama telefon ettiğinde kapıdalardı. Ertesi gün vali ameliyat olacağı için akşam bingöle gitmek zorundaymış. Birlikte kahvaltı yaptık. Sohbet ettik, bol bol resim baktık. Saat 4 te Mehmet geldi ve neclayı otogara bıraktık.
Haftada üç gün havuza gitmeye devam ediyorum. Geçen hafta havuza kafa üstü atlamayı öğrendim. Dün de sırt üstü yüzmeyi denedim ve oldu. Bu iş benim bayağı hoşuma gitti. Kilo işine gelince buraya geldiğimden beri 4 kilo verdim diye düşünüp önüme geleni yemeye başlamıştım. Dün gece mehmete önümüzdeki ay da havuza gitmek için yalvarırken kilo konusuna geldik. 4 kilo verdiğimi söyleyince (Mehmet hep nereden verdin anlamıyorum der) tartıya gidelim dedi. Ve tartı da 61 gelmem gerekirken 62.5 geldim. O bayağı bir eğlendi.
Mehmetle seçimden önceki cumartesi kültür madoya gittik. Burada 3 tane mado var. bir tanesi bizim evin altında, tam doğuya özgü bence. Renkli renkli koltuklar var ve çiğdem çok hoş bir yer diye bahsettiği halde, bence hiç de öyle değil. Ofisteki mado ise daha güzelmiş ama Mehmet ‘ilk geldiğimizde orası için, motorinler için’demişti. Kültür mado ise bu şehirde gittiğim en modern yer. Sanki Bağdat caddesinde bir kafede oturuyormuşsun gibi. Dışarıda koltuklarda oturduk. Tek sorun, garsonlar sürekli bişeyler için masaya geliyorlar. Çıkışta mehmete casharel’den pantolon ve kemer baktık. Pantolon dar oldu, açarlarmış ama daha sonra alırız dedik ama bir daha gitmedik.
Bu hafta sonu Mehmet iki gün 2 saatliğine havuza gitti, arkadaşlarının yanına. Her ikisinde de havuzdan çıktığı anda telefon gelmiş, hasta var diye. Cumartesi Mehmet hasta olduğunu söyleyince benim kızdığımı zannetmiş. Halbuki havuza gitmesini ben söyledim ve zaten havuza gitmese, o saatte dışarı çıkmıyoruz. Tam hastanın geldiği saatte çıkıyoruz, onda da yapacak bir şey yok. Dışarı yemeğe gidelim dedi ve ben de hemen kabul ettim. Özlere gittik. Asıl yemek öncesi o kadar çok şey getiriyorlar ki zaten doyuyorsun. Sonunda kalktığımızda ikimiz de patlamak üzereydik. Künefemizi de paket yaptırıp gece yedik. Önceki gün de eve lahmacun söylemiştik ve iki taneyi yiyince biraz da yağından patlıyacak gibi olmuştum. Tabii bu kadar yerken nasıl kilo vereyim.
Pazar günü ise Mehmet hastaneden geldi ve beni markete bıraktı. Hızlı bir alışveriş sonrası arabayla küçük bir gezinti yaptık. Buranın belediye başkanının kaldığı siteyi gördük gerçekten çok güzeldi. o bölgede öyle güzel apartmanlar vardı ki ağzımız açık kaldı. bir de orada bir pastane gördük, orası da iyi bir yermiş, adı da çamlıcaydı. mehmetle bir gün oraya künefe yemeye gideceğiz.
Evde olduğum müddetçe jujubenin yolladığı kitapları okudum. İkinci kitabı dün gece bitirmek için çok geç yattım ve sabah mehmeti yolcu edince uyumadan önce okuyup bitirdim. Çok heyecanlıydı ama ben diğer kitabı daha çok sevdim.
Biraz evvel dizide kuru patlıcanları görünce aklıma benimkiler geldi. Dolma için kuruttuğum patlıcanlar öyle bir buruştular ki, içlerine hiçbir şey konmaz.
Mehmetin abisinin hafta sonu kızı oldu. Özel hastanede oldu ve bebekde yeni doğan sarılığı da olduğu için bir ton para verip çıktılar. Evde Mehmet abisiyle ve benimle bol bol bunun kritiğini yaptı. Halbuki biz onlara kaç kere bizim hastanede yaptırın çok daha iyi olur demiştik ama laf söz dinletemedik. Sonuçta bana ne tabii. Mehmete de ne tabii de o da abisine üzülüyor ikisi de öğretmen zor kazanıyorlar diye. Tabii mehmetin abisini düşündüğü kadar, abisi de karısına lafını geçirebilse, sonuç çok daha iyi olurdu.
Muhammed bir haftadır annemlerde kalıyor. Annem ve babam köye gitmişler ve evi ablamlara bırakmışlar. Muhammed kuzenlerle bol bol oynuyormuş. Bazen ablama huysuzluk da yapıyormuş, eve girmek istemiyormuş, ablamın ilgilenmesini istemiyormuş vs. dün kontrole gitmişler ve ikinci tedaviye başlamak için değerleri yeterince yükselmediği için bir hafta daha evde kalmalarını söylemişler.
Annemlerin köyde olduğunu söylemiştim. Bizim orda da bir asker şehit olmuş. Annem askerlerin operasyon için bizim köyden geçtiklerini söyledi (Giresun). Köyde bir mahallede de sürekli askerler bekliyormuş.
Dün Süheyla teyzeyi aradım (hb’nin annesi) ve sonra da hb’ yi aradım. Onu rüyamda gördüğüm için aramıştım ama şulenin rüyası gibi benimkisi de fos çıktı.
Hafta sonu alışveriş merkezine gidemediğimiz için bu akşam gitmeyi planlıyoruz. Haftaya 1 haftalığına sarıkayaya gideceğiz ve mehmetin yeğeninin doğum günü için hediye almamız gerekiyor. Henüz hiç hazırlık yapmadım. Buraya getirdiğimiz eşyaları burada bırakacağımız için fazlalık getirdiklerimizi Mehmetlerin evine götürmek istiyoruz. O yüzden de bir an önce kalkıp hazırlık yapmam lazım. Yani şimdilik bu kadar.

4 comments:

Anonymous said...

iste boyleeee:) oy verememenize cok uzuldum:( 9 oy cok fazla! ben listede olmasam donerken hava alaninda verecektim ama listelerde oldugum icin veremedim:((
hos kime verecektiniz o da onemli dermisim:))))
donusun guzel:)

nerminn said...

teşekkürler, kendimce doğru olan partiye verecektim :))

Anonymous said...

ah canim benim yanlis anladin beni, kotu hissettim kendimi simdi:) hangi partiye vereceksin diye sormadim tabiki, ne ayip sorar miyim hic:( sadece bencillik yapip benim istedigime verecektiysen mesela keske verseymissiniz yoksa iyiki vermemissiniz anlaminda bir espriydi yazdigim:)
bu arada muhammed daha iyi demek ki, cok sevindim.

nerminn said...

sevgili melike kendini hiç kötü hissetme, ben de millete aynı şeyi söylüyorum :))