Tuesday, June 19, 2007

birlikte 1 yıl

Cumartesi kahvaltı sonrası evde biraz vakit geçirdik. Dışarıda hava o kadar sıcak ki Mehmet ikindide derecenin 42 yi gösterdiğini söyledi. Tabii ev de sıcak. Geç vakitte üniversitedeki çay bahçesine gittik. Mehmet satranç oynamak istedi ama taşları eksikmiş, ben de nasıl oynandığını hatırlamıyorum zaten. Zamanında neslihan öğretmişti, o gün oynamıştım daha da oynamadım. Tabii insan ortaokulda öğrendiğini şimdi hatırlamıyor. Tavlayı da ak dan öğrenmiştim. Okeyi taksimden arkadaşlarla gittiğim ağvada mehmetle birlikte öğrenmiştik. Mehmetle ben takım arkadaşı olmuştuk ve ben ondan daha iyi oynamıştım. Geçen yaz gittiğimiz çeşmede ise mehmetin ağabeylerinden pis yediliyi öğremiştim. Çok hoşuma gitmişti. Mehmet arada ‘benim karımın ruhunda kumarbazlık var ‘deyip benimle dalga geçmişti. Neyse bırakayım şimdi oyunları, yanımda götürdüğüm jujubenin gönderdiği ‘the secret dream world of a shopaholic’’i okumaya başladım. Onun sayesinde İngilizce kitap okumaya başladım.
Oradan kalkıp evin karşısındaki çamlıca pide salonunda kebap yedik ve markette alışveriş sonrası eve döndük. Akşam ben tv seyrettim Mehmet her zamanki gibi nette gazete okudu. Arada geçen yıl o gün neler yaşadığımızı düşündük. Saat 12 yi geçtiğinde mehmete aldığım hediyeyi verdim.
Giyindi ve resimlerini çektim. Sonra diğer hediye alternatiflerini anlattım. O bana almamış. Ayakkabı alacaktım ama sen gel de birlikte alalım diye düşündüm dedi. Kızıp kızmadığımı sordu, ‘tabii ki kızmadım dedim’. Mehmetle 1 yılımızı doldurduk.
Pazar günümüzü sabah uyanır uyanmaz şimdi ne yapıyorduk (fotoğrafçıdaydık ) diye düşünerek güne başladık. Günümüz öyle sıradan geçti ki normalde dışarı çıkıp gezdiğimiz halde bugün ne dışarı çıktık ne dışarıda yemek yedik. Geçende burada bomba patlamış. Mehmet daha önceden istihbarat alınmış zaten, biliyorduk dedi. güvenlik nedeniyle ve 1. Mehmet, arkadaşının düğünü için istanbula gittiği için benim Mehmet icapçı olduğu için dışarı çıkmadık. Dediğim gibi gün boyu neler yaptığımızı konuştuk. Ve akşam da yemek sırası ve sonrasında bu bir yılda neler yaşadığımızı, ne beklerken ne bulduğumuzu ve neden daha önceden evlenmediğimizi konuştuk. Benim için çok güzel bir gündü.
Ertesi gün annemi arayıp 1. yılımızı doldurduğumuzu söyledim. O da aynen bizim yaptığımız gibi yaptı ‘ geçen yıl bizim için ne güzel bir gündü, bugün ise ne sıkıntılı’ dedi. Sesinde sürekli üzüntüyü hissediyorum. Sanki daha da yaşlanmışlar gibi geliyor, annem de babam da.

No comments: