Wednesday, May 02, 2007

30 nisan

Bugün nihayet spor yapmaya başladım. Dün yanağımda biraz aşağıda, uçuk çıktı. Genelde yeni bir ortama girmeye korkarım, girmek zor gelir de sonra hemen adapte olurum. Bu uçuk çıkınca aklıma bu korkum geldi, aslında oraya gitmek beni hiç korkutmasa da. Sabah normalden daha erken kalktım. Evi bira toparladım. Ablamla telefonda konuşurken kendime çavdar ekmeği ile tost yaptım. yedikten sonra giyinip aşağı indim. 7-8 kişi vardı. Önce 30 dk yürüdüm, sonra arada bel hareketleri yaptım. daha sonra bisiklete bindim ve bir de tv de gösterdikleri bir aleti kullandım. 1.5 saat sonra çıktım ve hemen yan tarafındaki marketten alışveriş yaptım. üst kata çıkıp orda network’te mehmete alabileceğim bir şey var mı diye baktım. Son umudum orasıydı. Doğum gününde ona hediye alamıyorum. Bu arada bugün Mehmet evimize telefon bağlattırdı. Yarın bağlayacaklarmış.
Annemle telefonda konuşamıyorum, çünkü köye gittiler ve telefonu çekmiyor. Köyde ev yaptırıyorlar. Malzemeleri alınmış.
Cumartesi geç kahvaltı sonrası dışarı çıktık. Önce mega center’a gittik. Clinique ürünlerinde % 50 indirim varmış, bişeyler aldım. Arabayla geizinip durduk. Biraz kaybolduk ama benim yön bulma duygum sayesinde şehir merkezine geri döndük. Hatta carrefourın önüne çıktığımız için oraya da uğradık ve sonra da asıl gitmek istediğimiz balıkçıklara gidip balık aldık. Akşam yemekte çipura vardı. Burada 2 tane balıkçı var aralarında sadece 1 yada 2 dükkan var, ikisinin ismi de aynı, Karadeniz balıkçısı. Galiba birlikteler. Balık 2 günde 1 geliyormuş. Carrefoura gittiğimizde oradaki balık reyonuna kokudan yanaşmak pek mümkün görünmüyordu ve balıklar da donmuşlardı. Akşam tv de tootsie’yi seyrettik. Ben yine kitabımı okudum. Bir haftadır geç saatlere kadar okumama rağmen hala önümde bir 250-300 sayfa var.
Pazar günü burada o kadar yağmur yağdı ki evimizin güya harika olan pencerelerinden bayağı bir su içeri girdi ve oturduğumuz kanepeye kadar geldi. Fark etmemiz biraz geç oldu, ne güzel toprak kokuyor muhabbeti içinde dışarı bakmaya karar verdiğimizde fark ettik. Sabah kahvaltı öncesi Mehmet yine vakaya gitti, gelirken de arabayı da getirdi ama bu havada canım dışarı çıkmak istemedi. Daha sonra gidip arabayı geri koydu. Beyazıtın doğum günü olduğu için ben hariç bütün kardeşler ablamda toplanmışlar. Ablam bir gün önce beyazıta çok kızdığı için 1 aydır doğum gününü beklediği halde o gün unutmuş. Hidayet arayınca hatırlamışlar. Bu arada ablam ona çiş söyletme serüveninden ikinci kez vazgeçmiş. İnadına söylemiyor diyor.

No comments: