Thursday, December 23, 2010

bu günlerde kafamız çok karaşık. mehmet hafta başından beri bakanlığın sayfasında tayin yerlerini takip ediyordu. sonunda gördük ki ist.da harika yerler var ama ben burayı terketmeye hazır değilim. içimde acayip bir can sıkıntısı var. annem 'canını sıkma', mehmet 'sen nasıl istersen' dese de canım sıkılıyor. bugün yemekte nuray aradı doğumevinden (geçici görevde) tam da ben yemekte başhekimle birlikte yemek yiyordum. mehmet ne düşünüyor dedi. ben de ailesi illa yaz diyor, şuraları düşünüyor dedim. yemeğini bitirdi ve beni bekledi. birlikte kalktık. tayin mi sitiyorsunuz dedi. mehmet istiyor dedim. 'o gidip sen kalacak değilsin herhalde' deyip arkasını döndü. keşke onun yanında konuşmasaydım diye düşündüm.
aliye ile konuştum, yazacağı yerleri söyledi. yarın birkaç yeri aramayı düşünüyorum. ikimizin aynı branştan olması hiç iyi değil. kesinlikle aynı yerde çalışamayız. farklı iki yer bulmak zorundayız. mehmet akşam yazıp bakalım bizim için uygun mu araştıralım belki gitmeyiz yada geç gideriz dedi. bilmiyorum ne yapacağız. ortam değiştrmeyi hiç sevmiyorum.
bugün hastanede eksiklere bakarken ve marka seçeneklerini değerlendirirken acaba bu işlere artık karışmamam mı gerekiyor diye düşünmeden edemedim. buraya çok alıştım ve burada çalışmayı seviyorum. ve okula yeni başlayacak çocuklar gibi farklı bir yerde işe başlamak karnımı ağrıtıyor.

No comments: