Saturday, November 15, 2008

atatürk köşkü

trabzonu gezeli bayağı oldu ama daha anlatmadığım bissürü şey var. trabzonun üstünden geçen hafta 9 günlüğüne istanbula gittik, tekrar araba baktık ve kitap fuarına gidip bissürü kitap aldım. bunları ne zaman anlatabileceğim bilmiyorum.

Atatürk Köşkü ve Müzesi şehrin güneyinde Soğuksu’da çam ormanları ile çevrili bir tepede. 1897-1903 yıllanrı arasında Rus tebasından ve Rum zenginlerinden Konstantin Kabayanidis tarafından yaptırılmış. Bu yazlık köşk daha sonra Hazineye kalmış. Atatürk, köşkü ilk kez 1924’te ziyaret etmiş, yapıyı çok beğenmiş ve bunun üzerine vilayetçe satın alınarak 1930 yılında konak kendisine hediye edilmiş.

1937 yılında Atatürk 3. kez geldiğinde Doğu isyanını bastırmak için tüm doğu illerindeki yöneticileri buraya toplayıp , 2 gece konaklayarak strateji toplantıları yapmış. Trabzon Belediyesi, 1943’te Atatürk’ün kardeşinden konağı satın alıp müzeye dönüştürmüş (Atatürk ölmeden önce kendine ait diğer şehirlerdeki evleri devlete bağışlamış, burası hariç).

ilkokulda bizi samsundaki evine götürmülerdi. o evden aklımda kalan tek şey cibinlikli yatağıydı. daha önce hiç öyle bir yatak görmemiştim ve hayran olmuştum. sanırım hala devam eden cibinlik merakım burdan geliyor. atatürk'ün diyarbakırda da bir evi var, gazi köşkü . orada sanırım 9 ay kadar kalmış. orası böyle gösterişli değil, dicleye bakan güzel bir yerde ama sadeydi. trabzondaki köşkte gittiğimizde sadece japon 3 turist vardı. daha sonra biraz kalabalıklaştı.

evin girişindeki yer döşemeleri ve tavandaki avize muhteşemdi. holde kocaman avizenin altında bir bilardo masası vardı.

evde ilk katta kalorifer sobası ve odalarda kalorifer petekleri vardı. yerlerde iran halıları seriliydi. üsta katta ise merdiven başındaki büfede çok güzel yemek takımları vardı yeşil desenli. ben bu takımı ünlü bir alman markasının yemek takımına benzettim.

üst kattaki odalardaki dolaplar harikaydı, tıpkı benim ayakkabılık olarak netten indirdiğim resimlere benziyordu. ben bu küçük dolabın resmini çekebildim, aslında diğer odada daha büyüğü vardı ama resim çekmek yasak olduğundan onu çekemedim (utanarak söylüyorum). yalnız içeride sadece bir görevli vardı ve ben böyle sayılı resim çekerken bizden sonra insanlar bissürü resim çektiler. yani içerdeki görevli sayısı artırılmalı. üst katta Atatürk'ün burada yaptığı toplantıda işaretlediği haritada vardı. üst kattaki banyoda ayaklı bir küvet, alafranga tuvalet ve bir de dinlenme koltuğu vardı. şimdi bile hiç bir evde böyle modern bir banyo yok. evdeki diğer tuvalet de alafrangaydı.

yukardaki resimlerde mutfak görülüyor. mutfak masası ve sandalyeleri de çok güzeldi. tabii ayrı bir yemek odası da var. çok güzel bir bahçesi, havuzu vardı.

havuzun içinde küçük turuncu balıklar vardı, sanırım 7 taneydi. üstteki resimde dikkatli bakıldığında görülüyor. bir de havuzun dört köşesinde sarı metalden kuşlar vardı.

evin etrafında ladin ağaçları vardı. evin arka tarafında çay bahçesi vardı ama biz gittiğimizde kapalıydı, sanırım yazın açık olur.

No comments: