Wednesday, December 12, 2007

gece saat 01:10, mehmet alkol bulamadıkları için antifriz içen bir kaç akılsızla ilgilenmek için gitti. pazartesi akşam mehmet maça gidecekken telefon geldi. bayramda evlerine gidip kahvaltı yaptığımız arkadaşlarının evine hırsız girmiş. geçende de cevdetlerin evine hem de onlar evdyken girdikleri için biraz tedirginim. ama mehmet evden çıktıktan sonra aradı ve güvenlikçinin uyanık olduğunu ve onun işe gittini, geç geleceğini bildiğini söyledi. biraz daha rahatım. korkarsan ara, konuşuruz dedi ama aramaya gerek olacağını zannetmiyorum.
bugün hb'yi aradım ama telefonu duymamış. sonra o aradı ve konuştuk. eşi hg askerliğini er olarak yapacakmış ve mardine çıkmış. bu sabah mardine gitmiş. biz ayrılıyoruz, o buraya geliyor. yedek subay olmasını bekliyorduk ama er olmuş. hb biraz üzgündü. İnşallah ak ona destek için istanbula gider.
evi hala tam toparlamadım, çok ağır aksak ilerliyor. yarım kalan elişlerimi tamamlamaya çalışıyorum. en son banyo paspasını bitirdim. klozet önüne olacak parçayı ise henüz örmedim. artık o da istanbula kalsın.
geçende aklıma geldi ve tv'de gördüğüm beni saide gölgeliği (medine'de) ile ilgili nette biraz araştırma yaptım. mehmet görünce bayağı bir şaşırdı. hayırdır rüyanda ne gördün de sandalyelere bakmayı bıraktın da dini bir şeyler okuyorsun dedi. düşündüm de biraz haklı. sürekli sandalye araştırıyorum ve işin kötü yanı hepsi de benim olsun istiyorum. imkan olsa evi sandalyeyle dolduracağım. mehmetin rüyanda ne gördün diye sormasının sebebi son zamanlarda gayet tuhaf ve kötü rüyalar görmem. iki gün önceki gördüğüm rüyada bir arslan beni kovalıyordu, bayağı korktum. bugün sabah gördüğüm rüyada ise mehmete traş için fırça alacaktım ama mağaza birden ortamı bayağı mistik olan bir eve dönüştü ve evde Peygamber Efendimize (s.a.v) ait eşyalar vardı. ev sahibi bana onları gösteriyordu. belki de cahit sıtkının eşyalarından etkilendim.
ablamlar bugün izinli olarak eve çıkmışlar. beyazıt muhammedi bayağı rahatsız etmiş. antalyadan haber gelmiş. çok kalabalık olduğu için muhammedi kabul edemeyeceklerini söylemişler ve gataya yönlendirmişler. hülyayı aradım. kardeşi orada asistan, gidip bir konuşacak. mehmet de yarın gatayı soracak, hayırlısı artık.

No comments: