Thursday, October 18, 2012

geri dönüş

burada, fatsada geçirdiğimiz 4.5 yıl sonunda ikimizin de tayini çıktı ve yakında buradan ayrılıyoruz. bugün öğleden sonra mehmet aradı ve 'belli oldu, hayırlı olsun' dedi. 'sağol,ikimize de' dedim. içimi bir hüzün kapladı. annemi, beratı, babamı,ablamı ve sonra diğerlerini aradım. annemle konuşurken nerdeyse ağlayacaktım. babamın sesi çok iyi geliyordu 'hepimizin gözü aydın, hayırlı olsun' dedi. canım babam, biliyorum ki gitmemize en çok sen üzülüyorsun ama belli etmiyorsun. bunu düşündükçe gözlerim doluyor, ağlamak istiyorum. ben ameliyathaneye gidip söyleyene kadar nuray gidip söylemiş. içeri girince herkes tek tek hayırlı olsun dedi. saime hanım (bana her zaman sultanım diye hitap eden) 'çok üzüldüm' dedi. çok garip birdaha onları göremeyecek olmak. çok alışmıştım buraya. bugün hem sevindim istediğim hastane oldu diye, hem de içimde bir burukluk ile dolaştım ortalarda. fatih aradı hayırlı olsun demek için, gülizar söylemiş. 'üzüldüm gitmene' dedi. 'ben de sizin tayininiz çıktığında üzülmüştüm, siz de gelirsiniz istanbula ve görüşürüz' dedim. hastaneden çıkıp eve gittim. mehmet evdeydi. annesi bile bir garip olmuş, tayinin çıktığını duyunca. biraz konuştuk sonra hünkara gittik yemeğe. dışarda zeynep'i gördüm, ayşe halanın kızını. ayaküstü sohbet ettik. sonra evimize geldik ve akşam klasik uyuklama, çay tv izleme ile geçti.

Sunday, October 07, 2012

muhammed 15 yaşında.

5 ekim'in ilk dakikalarında Muhammedi düşündüm. bazen onu hatırlayınca gülümsüyorum bazen de ağlıyorum. canım benim cuma günü 15. doğum günüydü. ablamı aradım. evde kombinin yeri değiştiği ve ertesi gün de evde badana işi olduğu için kimseyi davet edemedim dedi. ben de her zaman Muhammedin doğum gününde kutlama yapardınız ayşenur hep kızardı, bu sefer de ayşenurun doğum gününde (10 ekim) ikisininkini birden kutlayın dedim. yaşıtlarına bakıyorum, düşünüyorum nasıl olurdu acaba diye. sesi kalınlaşır, diğer adölesanlar gibi çirkinleşir miydi? babası gibi saçları dökülürmüydü? iyi ki doğdun canım yeğenim, hayatımıza renk kattın, seni sevdik hem de çok. çok da özlüyoruz.
sabırsızlıkla tayin sonucunu bekliyoruz. geçen hafta biraz gergin ve endişeliydim. bu hafta ise rahatım. istediğim yer olacak ve gidecekmişiz gibi geliyor. annemlerden uzağa gitmek beni tabii ki üzüyor ama artk biz de bir yere yerleşelim yerimizi yurdumuzu bilelim. samsundaki daire satılacak. sanırım yarın badana işi bitiyormuş. ümmühan daireleri değiştirmek istiyormuş. bugün arayıp istiyorsan yukarı çık ama biran önce karar ver dedim. dairemi zamanında babam samsuna gelip orda otururum diye almıştı. nasip değilmiş. satmaya kıyamıyorum, ailede kimse kıyamıyor ama napayım samsunda yaşamayı da düşünmüyoruz. mehmetin ailesi tayin olayına oldu gözüyle bakıyor. hayırlı olsun diye arıyorlar. bizimkiler ise eminim gitmeyelim diye dua ediyorlardır. doğruyu söylemek gerekirse iki arada bir derede kaldım. annemin en çok da babamın (söylemese de) üzülmesi beni çok üzüyor. ama napayım mehmete evlenirken istanbulda yaşayacağız diye söz verdim.