Sunday, February 27, 2011

Yazmayalı çok uzun zaman oldu. Tayin olayı, hastalık, ilaçlar ve bol can sıkıntısı yüzünden yazamadım. Şimdi kendimi daha iyi hissediyorum, tayin işi gerçi hala muallakta.
Geçen ay yaptırdığım tetkiklerde başka sıkıntım yokmuş gibi bir de troid otoab.'um yüksek gelmesin mi , canım bayağı sıkıldı. Zaten vegan diyete de o zaman başladım. Geçen hafta kan vermiştim bugün sonucu gürünce bayağı mutlu oldum, çünkü normal sınırlarda gözüküyordu.
Cuma akşamı mehmetin arkadaşına çaya gittik. Benim diyetimi unutmuşlar ve sadece kek ve peynirli pide getirdiler. Sade çay içip durdum tabii. Sonralarda kuruyemiş getirdiler., Allah'tan akşam güzelce karnımı doyurmuştum. Bir de evleri soğuktu ve bayağı üşüdüm. Gece eve geç geldik ama benim için çok güzel bir akşam değildi. Burayı görseler ve okusalar sanırım üzülürler ama nasıl olsa görmezler. Bizim evimiz o kadar sıcakki evimize girerken yüzümüze sıcak hava vurunca çok mutlu olduk. Bu kadar sıcak evden sonra sıcak olmayan evler bize iyice soğuk geliyor.
Hafta sonu herkesin işi olduğu için mecburen ben icapçıydım. Geçici görev ve nurayın babası yüzünden bu aralar hafta sonlarını halil ve ben götüreceğiz.

Bu hafta sonu dikiş dikerek geçti. Yeğenlere pijama diktim (4 tane) hepsi de çok şeker oldu. Onlara vermek için sabırsızlanıyorum ama yakında samsuna gitmeyeceğiz. Resimlerde biraz kırışık çıkmışlar çünkü çarşambaya atike gelince ütülenecekler. Nedense ütü masasısnın üzeri her zaman dolu atike gelene kadar bu evde hiçbir şey ütülenmiyor.
 
Posted by Picasa
 
Posted by Picasa
 
Posted by Picasa

Geçen hafta da sinan bey ve bayram beyin kızına çanta diktim, onlar da çok güzel oldu. Kızlar bayılacak. Önceki hafta nurayın ikizlerine de aynısından yapmıştım ve kızlar çok beğendiler. Kızlar da çok şeker olmuşlar.
 
Posted by Picasa

 
Posted by Picasa
bu da kendime umre için diktiğim çantam, annem buna bayıldı. benzerini de ablama diktim. en geç mart ayında gideriz diye düşünüyordum ama oraya gitmek istekle olmuyor. İnşallah yaza gitmek nasip olur.
Geçen ay samsuna gittiğimde beyazıtın beden eğitimi öğretmeninin ayakkabı bağı bağlamayı öğrenmeleri için verdiği ödevi birlikte yaptık.
 
Posted by Picasa
 
Posted by Picasa
Sonunda 'hiç kimsenin teyzesi benim teyzem kadar güzel ayakkabı yapamıyordur herhalde' dedi. Tabii acayip mutlu oldum, çok çabuk gaza geliyorum, hehehhe.
Şubat tatilinde ablam ve ümmühan beyazıt ve nihanla istanbula gittiler. Amcam iyice düşkünleşmiş çok üzülmüşler. Ama aydın amcam sayesinde iyi gezmişler. Nihan ve beyazıt istanbulda okul olmadığı için orada yaşamak istemişler. Beyazıt tatil bittiğinde hala okuması gereken Birkaç kitabı okuyamadığı için okula gtimek istememiş ve ablama ' anne, ben zaten okumayı öğrendim. 2. sınıfa geçince bana haber versinler ben o zaman giderim, bugün okula gtimeyeceğim demiş.' ablam da ne desin illa kalk okula gitmek zorundasın falan dememiş. 'Kalk, bugün de okula git de öğretmenine kendin açıkla. Sonra gitmezsin' demiş. Tabii kalkmış ve gitmiş. Gidip de öğretmene annesine dediklerini diyecek hali yok herhalde.

Bunları geçen pazartesi yazmıştım mehmet her pazartesi akşamı olduğu gibi yine arkadaşlarıyla maçtaydı. Sonra o akşam sayfaya koyamadım sebebi de pijamaların kırışık kötü görünmesiydi. Çarşamba atike mehmetin isimlendirmesiyle latika çamaşırları ütüleyince koyarım diye düşünüyordum. Sonra salı günü işe gidince halil nihayet yıllık iznini bitirip dönmüştü ve nihayet 4 kişi bir araya gelebilmiştik. Sabah gelir gelmez bizi şaşırtan haberi verdi. 'senden önce ben gidiyorum istanbula' dedi. Başkentle anlaşmış, çok şaşırdım ve üzüldüm. Uyumlu birisi ve onunla çalışmak güzeldi. Sonra diğerlerine haberi verdik. Sonra ameliyathanede millet bana gidiyormusun diye sormayı bırakıp halilin gidişini konuşmaya başladı. Memuriyetten ayrılması için 2 ay var diye düşünürken önümüzdekia yki icapları ayarladım deyince ben 50 günlük iznimi alıyorum dedi. Yani martın başında ayrılıyor. Pazartesi akşam ona veda yemeği yapacağız, kendi aramızda. İslam beyi de çağıralım dedim ama hala ona haber vermedik. Ona veda yemeği yapmamıştık, nasıl karşılar bilmiyorum. Onunkisi biraz karışıklığa gelmişti, teknisyenlerle birlikte bruncha gidelim demiştik sonra özdeniz meme ca tanısı aldı ve böylece bruch falan olmadı. Aslında biraz kırgın olabilir bize.
Aynur hafta sonu halil için saat alacaktı İnşallah almıştır.
Cuma günü teknisyenler mesai bitimine yakın bizi odalarına çağırdılar, kısır yapmışlar, pasta almışlar. Hep birlikte yedik.
Hafta sonu nuray babasının yanına gittiği için hafta sonu icap yine bende. Ben bu ay hafta sonları kronik icapçı oldum.
Hafta içi şuayip abinin bizim hastanede yatan dayısı vefat etti. Ablamlar cenazeye geldiler. Eve dönerken babamlar ve ablam bize uğradılar. Birşeyler yediler. Bu arada çocuklara diktiğim şeyleri gösterdim ve çocukların üzerinde görmek istediğim halde onlara verdim, nihanın eteği sadece kaldı, onun altına minik çanları (zil) daha dimemiştim.
 
Posted by Picasa
Beyazıt akşam aradı ve pijamalarını ne kadar beğendiğini anlattı. Yağızınkisini annem annesine vermiş. Giydirir mi çocuğa bilinmez. Ben hidayete vermeyi tercih ederdim ama hidayet bu hafta çine gitti arkadaşıyla birlikte.
Hidayet bu hafta arkadaşından benim için telefon alıp kargoya verdi nihayet 14 şubat 2006'da beratın aldıp hediye gönderdiği o güzel (zamanında güzel ve pahalı) telefonum bayağı eskimişti ve nihayet istediğim telefon bulundu ve sanırım yarın elimde olur.
Geçen hafta ve bu hafta birer kere sinan beyin kocaman gözlü şirin kızının nermin abla krizi tutmuş. Nedense nermin ablayla telefonda konuşacağım diye tutturuyormuş.
 
Posted by Picasa

Bu kız hani doğumunda bizimde bulunduğumuz kız. 1 ay annesi ile 80 metrekarelik evde yaşamak zorunda kalmıştık.
Kendisine ve ablasına çanta diktim, nurayın kızlarına diktiğim gibi. Ve birer de etek.
 
Posted by Picasa
Gül böceği yazın annesinden etek istiyordu ve güzel bir etek bulamamışlardı. Kuzucuk'un oğlu hakana canavar ve kızına da çanta diktim. Arife hanımın küçük oğlu dışında herkese bir hediye var.
bugün necmettin erbakan vefat etti. zamanında 14-15 yaşlarındayken kimya hocamızın etkisiyle kendisini pek severdim. özalcı babamı ve annemi bu yüzden çok eleştirirdim. Allah rahmet eylesin.

Monday, February 07, 2011

sabah icap bitti, Allaha şükrettim. yine içimizden biri geçici görevde. bu hafta rahata erdim derken öznurun geçen hafta vefat eden dayısından sonra bugün yoğun bakımlık olan teyzesi yüzünden istanbula gitti ve ortalık yine karıştı. hafta sonu icap yine mi bana kaldı? zaten haftaya da ben bakacağım, şubat hafta sonları bana mı kaldı?
bugün cerrahlardan biri geldi, adam geçici görevde ve gelmiş bizim iş ahlakımızı sorguluyor. ben pimpiriğim desene açıkça. geçen haftadan beri beni gıcık etmeyi başardı.
tayin günü nurayla sipariş verdiğimiz çantam bugün geldi. hoşuma gitti, eğer burdan gidersek böylece bu önemli günden hatıra birşey kalmış olacak.
ablamlar istanbulda gezinip duruyorlar.
hayatımız bu ara çok muallakta. bu beni strese sokuyor. bugünler bizim için iyi günler deil. mehmtin de benim de eskisi gibi keyfimiz yok. akşamlarımız bneim kanepede uzanıp tv seyretmemle ve mhmetin nette gezinmesiyle geçiyor. daha istanbuldaki son haftayı bile yazamadım, zaten ne yaptık ki? bir kaç alışveriş merkezi ve polat residence'ta güzel bir kaç gün.
keyfim yok. ama bir taraftan düşünüyorum Allaha şükür nurayın yerinde değilim diye, hepimiz sağlıklıyız diye, beni seven bir eşim var diye, bizi seven ailelerimiz var diye. Allaha şükürler olsun, tüm zorluklara rağmen. imtihan dünyası...